Seslendirme Sanatının Can Damarı Mikrofon Kullanımı! 12 Aralık 2018 – Kategori: Genel – Tags:

Az sonra seslendireceğiniz karaktere bir güzel çalıştınız, çıktınızı aldınız, ılık bir şeyler yudumladınız, stüdyoya girip mikrofon başındaki yerinizi aldınız! O da ne? Kablo mikrofonla temasını yitirdi, kayıt sistemi çöktü, elektrikler gitti; bu masal da burada bitti. Bazı meslekler ekipmansız icra edilemez, teknolojik gelişmelerden öncesine tarihlenemez. Mikrofonun “Olmasan olmazdı!” diyebileceğimiz seslendirme sanatındaki sarsılmaz yerini anladığımıza göre, varlığının ehemmiyetinden bahsetmeye başlayabiliriz.

İyi bir seslendirme veya dublaj sanatçısı olabilmenin elbette türlü türlü gerekliliği vardır ancak tüm yeteneklerinizi donanıp hazır ve nazır mikrofon başına geçtiğinizde, kayıt alacak hayati organınız da mikrofondur. Dolayısıyla mikrofon kullanımı kendi başına bir uzmanlık gerektirmelidir. Peki nedir mikrofon kullanımında öğrenilmesi ya da dikkat edilmesi gerekenler?

Başrolün mikrofonunu paylaşmayın!

Seslendirme stüdyosunda, başrol konuşan sanatçının mikrofonunu paylaşmak hem psikolojik olarak yorucu olacaktır hem de teknik olarak sakıncalı. Her mikrofonun ses seviyesi, seslendirme sanatçısının kendi volümüne, beyaz perdede hayat verdiği karakterin ton ve tavrına uygun olarak ayarlanır. Filmin en baskın sesinin konuştuğu mikrofonu paylaşmak, yan karakterin duygusunu yanıltabilir. Ek olarak, başrol seslendirme sanatçısı filmin lokomotif sesi olması sebebiyle en çok konuşan karakterdir. Stüdyoda en çok ter döken, uzun saatler boyunca mikrofon başında mesai yapan seslendirme sanatçısının yanında olmak, stres katsayınızın artmasına neden olabilir.

Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun!

Konuşmak duymaktan bağımsız bir eylem değildir. Kendi ses düzeyinizi kontrol altında tutabilmek için, ses verdiğiniz karakterin duygu tonunu, teknolojik aletlerin ayarlarından geçmemiş çıplak sesinizle takip etmelisiniz. Yani kulağınızın biri her daim açık olmalı! Yoksa seslendirme bittiğinde dinlediğiniz ses karşısında, kulaklarınıza inanamayabilirsiniz. Tek kulağınızın daima açık olmasının ikinci bir avantajı ise, birlikte seslendirdiğiniz sahnelerde konuşan diğer seslendirme sanatçılarını takip edebilmeniz olacaktır. Malum seslendirme stüdyoları perdesiz tiyatro sahneleridir, mikrofon oyunculuğunuz sırasında stüdyo paylaştığınız arkadaşlarınızla sürekli iletişim halinde olmalısınız.

Seslendirme partnerinizle mikrofonlarınızı ayırın!

Seslendirdiğiniz filmde sıkça diyalog halinde olan iki karaktere ses veriyorsanız, stüdyo partnerinizle aynı mikrofonu kullanmanız sakıncalı olabilir. Seslendirmeniz boyunca sıkça üst üste konuşacağınız, birbirinizi tamamlayan cümleler kuracağınız, es vermeden hararetli tartışmalar içine gireceğiniz anlar olabilir. Aynı mikrofonda sürekli birbirinize müsaade etmek akıcılığınızı bozar, diyaloglarınızın doğallığını kaybetmesine yol açar. Bu yüzden ayrı ayrı mikrofonlarda seslendirme yapmak, hayat verdiğiniz karakteri daha doğru yansıtmanıza ve filmin ruhuna uygun tempoyu yakalamanıza olanak sağlar.